13 Mart 2016 Pazar
Home »
» Héloise’den Pierrie Abélard’a
Héloise’den Pierrie Abélard’a
Elin… Elin değmiş bu mektuba.
Teşekkür ederim; bana yazmamışsın ama.
Elbette tanıdım yazını; değişmemiş hiç.
Değişen bir şey olmadı zaten, acı bile aynı acı.
Bana gönderilmemiş ama mektubu ben okudum.
Utanmadım, kimseye de ihanet etmedim.
Suskun geçen bunca yıldan sonra, hesap verecek değildim.
Şimdi de vermeyeceğim.
Elin değmiş bu mektuba!
Âşık olduğum elin. O aşka susamışım.
Hakkım var o elin yazdığı mektubu açmaya.
…
İnkâr etme beni, kendini, ya da bizi…
Yaz bana, gizli düşüncelerini öğreneyim.
Kıskanmaya gücün varsa,
Tek rakibin, öptüğüm mektupları kıskan!
…
Küçücük bir kuş gibiyim
Havam sensin es üstüme
Küçücük bir balık gibiyim
Suyum sensin ak üstüme
Suskunluğun çöl olur bana
Suskunluğunda boğulurum.
…
Tanrım! Nasıl da gıpta ediyorum,
Sevgisi bizim gibi olmayanların mutluluğuna
Nasıl da uğraştım kendimce sana kara çalmaya
Aklımdan tüm kusurlarını tekrarladım durdum
Bu da işe yaramadı.
Hatalarında da sen vardın.
Onları hatırlarken erdemlerin geliyordu aklıma.
Filozof dediğin, lafın tek gerçeğinin yine laf olduğunu iyi bilir
Edebiyatın en iyisi bile küçücük bir yaprak kadar hayat dolu değildir.
Ben böyle seviyorum işte:
Zarafetini, gaddarlığını, inceliğini, kabalığını; olduğun şairi, olmadığın erkeği seviyorum.
Bir zamanlar çocuk olduğun ve bir gün ceset olacağın için seni seviyorum. Hem gövdeni, hem aklını seviyorum. Yalnızca boynunun düzgün çizgilerini değil, koltuk altının terini de seviyorum. Kanımı uyuşturan gücünü de, çocuk gibi elinden tutma hissi uyandıran güçsüzlüğünü de seviyorum…
Tanrı böyle sevemiyorsa ben de sevgimi tanrı yaparım!
0 yorum:
Yorum Gönder